İnsanlık olarak ciddi bir sorun ile karşı karşıyayız. Obezite!
Günümüz dünyasında obezite sadece bireylerin yaşamını değil, toplumların sağlığını ve ülkelerin ekonomilerini etkileyen ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Birçok kronik hastalık ile ilişkili bir sorun olan obezite dünya genelinde yaygınlaşan bir pandemi olarak nitelendiriliyor.
Dünya sağlık örgütü(DSÖ) 2022 verilerine göre 18 yaş ve üzerindeki 2,5 milyar yetişkin fazla kilolu 890 milyondan fazlası ise obez. Bu 18 yaş üzerindeki yetişkinlerin %43’ünü (erkeklerde %43, kadınlarda %44) oluşturuyor. Bu oran 1990’da %25 idi.
Türkiye ne durumda ?
Ülkemizde yapılan Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması(TBSA) 2017 verilerine göre 15 yaş ve üzeri bireylerde fazla kiloluluk oranı %34 (erkeklerde %39,9, kadınlarda %27,6) ve obezite oranı yüzde 31,5 (erkeklerde %24,6, kadınlarda %39,1 ) olarak saptanmıştı.
Dünya Sağlık Örgütü Avrupa bölgesi 2022 obezite raporuna göre ise Türkiye’de 20 yaş ve üstü kadınlarda obezite görülme sıklığı %42,6 , erkeklerde ise %26,2 olarak tespit edildi. Aynı raporda Avrupa bölgesinde obezite sıklığı en yüksek ülke Türkiye oldu.
Aşırı Kilo ve Obezitenin Nedenleri
Genel kanının aksine obezite sadece bireysel bir sağlık sorunu değildir. Birçok karmaşık faktörün aşırı kilo alımını teşvik edici etkisi olabilir. Bu faktörleri yakından tanımak obezite ile mücadele için önemli bir aşamadır. Bu faktörlerden en önemlileri şunlardır :
Enerji Dengesizliği: Tüketilen kalorilerin harcanandan fazla olması.
Beslenme Alışkanlıkları: Kalorisi yüksek, doymuş yağ ve eklenmiş şeker içeren gıdaların aşırı tüketimi.
Fiziksel Aktivite Eksikliği: Günlük hareketin yetersiz olması ve fazla ekran süresi.
Uyku eksikliği: Yetersiz uyku, iştah ve metabolizmayı düzenleyen hormonları olumsuz etkilemesi.
Sağlık Durumları: Metabolik sendrom, Hipotiroidizm, Cushing sendromu , polikistik over sendromu (PCOS) gibi hastalıkların kilo aldırıcı etkisi.
Psikolojik faktörler: Uzun süreli stresin, kortizol hormonuyla açlık ve yağ depolama artışına neden olması ; depresyon , anksiyete gibi psikolojik durumların yeme alışkanlıklarını değiştirmesi.
Genetik Faktörler: Genetik yatkınlık, özellikle obezite riskini artıran genlerin varlığı.
Çevresel Faktörler: Fast food restoranları, yeşil alan eksikliği ve aktivite alanlarının yetersizliği gibi çevresel etkenlerin sağlıksız beslenme ve hareketsizlik riskini artırması.
İlaç Kullanımı: Antidepresanlar, antipsikotikler, beta-blokerler gibi ilaçların kilo alımına neden olması.
Sosyoekonomik durum: Düşük gelir ve eğitim düzeyi , sağlıklı yiyeceklerin daha pahalı olması.
Çarpıcı Bir Araştırma: Obezitenin Hafızası
Genellikle kilo vermenin ve kilo verdikten sonra fit kalmanın zorluğundan bahsedilir. Peki bunun sebebi ne olabilir?
Nature dergisinde yayımlanan bir çalışma yağ hücrelerinin obezite deneyimini genomlarında taşımaya devam ettiğini ortaya koyuyor. Bu hafıza , hücrelerin epigenomunda DNA ve proteinlerdeki gen aktivitesini artıran ya da azaltan kimyasal işaretlerde değişimlere yol açmasıyla ortaya çıkıyor.
Hem insanlar hem de farelerde yağ hücrelerinin genetik aktiviteleri incelendiğinde, obezite sırasında aktive olan genlerin iltihaplanma ve fibrozise (sert, yara benzeri dokuların oluşumu) neden olduğu görüldü. Obezite sırasında baskılanan genler ise yağ hücrelerinin normal işlevlerini sürdürmesine yardımcı olan genlerdi. Fareler üzerinde yapılan araştırmalar, bu gen aktivitesi değişikliklerinin epigenomdaki değişimlere bağlı olduğunu ve epigenomun bir genin ne kadar aktif olduğu üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılar, bu hafızanın etkilerini daha iyi anlamak için obez olduktan sonra zayıflamış farelerden alınan yağ hücrelerini inceledi. Bu hücrelerin, hiç obez olmamış kontrol farelerinden alınan yağ hücrelerine kıyasla daha fazla şeker ve yağ emdiği görüldü. Ayrıca, daha önce obez olan fareler, yüksek yağlı bir diyetle kontrol farelerinden daha hızlı kilo aldı.Çalışmanın ortak yazarı ve ETH Zürih’te epigenom uzmanı Ferdinand Von Meyenn Nature dergisinde şu ifadeleri vurguladı :
‘‘Vücudun obeziteyi ne kadar süre hatırladığı net değil’’
‘‘Bu hafızanın kaybolacağı bir zaman aralığı olabilir ama bunu henüz bilmiyoruz.”
İkizler Deneyi: Mikrobiyomun Şaşırtıcı Etkisi
Modern mikrobiyom çalışmalarının öncülerinden olan Joffrey Gordon ve ekibi insan mikrobiyomunun fareler üzerindeki etkisini incelemek için bir çalışma yaptı. Çalışmada obez ve zayıf insan ikizlerinin mikrobiyomları ,ikizlerin dışkı örnekleri vasıtası ile elde edildi ve mikropsuz farelere nakledildi. Deneyde zayıf bireyden mikrobiyom alan fareler zayıf kaldı, obez bireyden mikrobiyom alan fareler ise kilo alarak obez hale geldi.
Daha sonra bu iki fare düşük yağlı bir diyetle bir arada tutuldu ve bu süreçte zayıf faredeki mikrobiyom obez fareye yerleşerek obez farenin daha fazla kilo almasını önleyebildi. Ancak fareler yüksek yağlı bir diyetle bir arada tutulduğunda zayıf faredeki mikrobiyom, obez fare tarafından alınmamış, zayıf fare zayıf kalmaya devam ederken ,obez fare kilo almaya devam etmiştir. Çalışmada obez mikrobiyomlarının daha az çeşitliliğe sahip olduğu ve zayıf mikrobiyomlarının bu eksikliği giderebildiği gözlenmiştir. Ayrıca bağırsak mikrobiyomunun obezite ile ilişkisi ve obeziteye olan etkileri ortaya koyulmuştur.
Öngörüler ve Sonuç
Dünya Obezite Federasyonu tarafından yayımlanan World Image by Moondance from PixabayAtlas 2023 raporunda obezite çok boyutlu sebepleri ile ele alındı. World Obesity Atlas 2023, obeziteyle mücadele için kapsamlı ve bilimsel bir rehber sunmaktadır. Küresel obezite oranlarının 2035 yılına kadar %50’ye ulaşabileceği öngörüsüyle, yalnızca mevcut durumu değil, gelecekteki tehditleri de ele almaktadır. Atlas, disiplinler arası bir yaklaşımla obezitenin sağlık, ekonomik ve sosyal etkilerini analiz ederek, ülkeler için kanıta dayalı ve uygulanabilir politika önerileri sunmuştur. Atlasın 4. bölümünde ‘‘Eyleme Geçmek’’ başlıklı kısmında şu dikkat çekici ifadeler yer aldı:
“Dünya Sağlık Örgütü (WHO), yaşam boyunca obezitenin önlenmesi ve yönetimine ilişkin yeni bir öneri seti yayımladı ve bu önerilerin öncü ülkelerde uygulanmasını desteklemek için bir Hızlandırma Planı geliştirdi. Bu yeni öneriler, obeziteyle ilgili küresel ve ulusal eylem planlarının temelini oluşturuyor ve anlamlı, bütünleşik ve kapsamlı bir eylemi destekleyip hızlandırabiliyor. Yeni öneriler, özellikle gıda ortamları ve fiziksel aktivite ile ilgili mevcut tavsiyeleri tekrar vurguluyor. Buna ek olarak, ilk kez sağlık sistemi için somut öneriler de sunuluyor. Bunlar arasında, sağlık teşviki, hastalık önleme, tanı, tedavi ve yönetim süreçlerinde bir bakım sürekliliği sağlanmasına yönelik net kriterler bulunuyor. Bu süreçler, Evrensel Sağlık Kapsamı (UHC) ve birincil sağlık hizmetlerinin (PHC) bir parçası olarak eşit bir şekilde sunulmalı ve kademeli olarak uygulanmalıdır.’’ Moondance
KAYNAKÇA /
https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/obesity-and-overweight
https://www.nature.com/articles/d41586-024-03614-9
https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3829625/
https://www.webmd.com/obesity/causes-of-obesity
https://www.nhlbi.nih.gov/health/overweight-and-obesity/causes
https://www.worldobesity.org/resources/resource-library/world-obesity-atlas-2023