Geçen günlerde önerilerimde karşıma çıkan ve daha önce hiç duymadığım 2009 yapımı bir film olan Splice‘ı izlemeye karar verdim. Filmi ilk açtığım andaki heyecanımı ve sonundaki hayal kırıklığımı karşılaştırmak mümkün değil. Yine de, bilimde etiğe dikkat çekmesi sayesinde, IMDB’deki 5 civarındaki puanını hak ettiğini söyleyebilirim.
Bilim dünyasının etik sınırlarını sorgulatan Splice, genetik mühendisliğin gelecekteki potansiyel risklerini ve bilim insanlarının karar alma süreçlerinde etik ilkelerin önemini ele alan bir bilimkurgu-gerilim filmi. Film, Adrian Brody ve Sarah Polley tarafından canlandırılan genetik mühendisleri Clive Nicoli ve Elsa Kast çiftinin, insan ve hayvan genlerini birleştirerek “Dren” adlı melez bir organizma yaratmasını konu alıyor.
Karakterler
- Clive Nicoli: Daha temkinli bir bilim insanı olan Clive, başlangıçta projeye karşı çıkar, ancak Elsa’nın ısrarı ve bilimsel merakının etkisiyle projeye dahil olur. Clive, etik kaygılar ve bilimsel merak arasında sıkışıp kalmış bir karakterdir. Bu etik kaygılarını film boyunca daha iyi anlıyoruz.
- Elsa Kast: Hırslı ve etik kuralları ihlal etmeye meyilli bir bilim insanı olan Elsa, geçmiş travmaları ve annelik duyguları nedeniyle Dren ile bağ kurar. Açıkçası, filmde en sinir olduğum karakter Elsa oldu. Başlangıçta dikkatimi çekse de kurallara uymayan yaklaşımı beni fazlasıyla rahatsız etti.
- Dren: İnsan ve hayvan genlerinin birleşiminden oluşan Dren, hem bir bilimsel başarı hem de bir ahlaki felaketin sembolüdür. Gelişimi ve davranışları, yaratıcılarının kararlarının sonuçlarını çarpıcı bir şekilde ortaya koyar. Hayatımda gördüğüm en ilginç varlık olabilir: insan, balık, kuş ve semender karışımı bir yaratık !
Dren
Olay Örgüsü
Film, genetik modifikasyon yoluyla tıbbi ve ticari başarılar elde etmeyi hedefleyen bir biyoteknoloji şirketinde başlıyor. Elsa ve Clive, şirketin sınırlarını aşarak yasa dışı bir deney yapıyor ve “Dren”i yaratmaya karar veriyorlar. Bu süreçte Elsa ve Clive arasında da duygusal bir bağ olduğunu belirtmeliyim. Dren hızla büyüyen, öğrenen ve benzersiz yetenekler geliştiren bir varlık haline geliyor. Ancak Dren’in insanlara karşı geliştirdiği duygular ve agresif davranışları, Elsa ve Clive’in ilişkisini giderek kötüye sürüklüyor.
Özellikle Elsa’nın Dren’i gizlice laboratuvardan çıkarıp ona doğayı tanıtması, Elsa’nın Dren’e bir deneyden ziyade “çocuğu” gibi yaklaştığını gösteren önemli bir sahneydi. Ancak beni belli bir süreden sonra sıkan şey, Dren’in agresifleşip çevresine zarar vermeye başlamasıydı. Çok hızlı hücre bölünmeleri geçiren bu varlık, ergenlik çağında sınırlarını iyice aşarak etrafındaki her şeyi mahvetmeye başlıyor.
Bilimsel Mekanizmalar
Film, genetik mühendislikteki gelişmeleri dramatize ederek CRISPR gibi güncel teknolojilere dolaylı göndermeler yapıyor. İnsan ve hayvan genlerinin birleşimindeki moleküler biyolojik riskler ve genetik kontrolün kaybedilmesi, bilim insanları için önemli bir uyarı niteliğinde. Dren’in fenotipik özellikleri, genetik manipülasyonun öngörülemeyen sonuçlarını temsil ediyor. Ancak filmde bazı bilimsel abartılar da yok değil. Örneğin, genetik karışımların bu kadar hızlı ve kararlı sonuçlar vermesi mevcut biyoteknolojiyle pek mümkün değil. Ayrıca, deney sahnelerinde aseptik koşullara neredeyse hiç dikkat edilmemesi, bilimsel gerçekçiliği ciddi şekilde zedeliyor.
Verilmek İstenen Mesaj
Splice, bilimde etik kurallar çiğnendiğinde ortaya çıkabilecek tehlikeleri etkileyici bir şekilde vurguluyor. “Yapabileceğimiz her şeyi yapmalı mıyız?” sorusunu merkezine alan film, insan merakı ve kontrolsüz bilimsel ilerlemenin dramatik ve yıkıcı sonuçlarını bizlere gösteriyor.
Sonuç olarak, film beni tamamen tatmin etmese de, bilim etiği gibi önemli bir konuyu ele alması nedeniyle listenizde bulundurabilirsiniz.
Görsel Kaynak 1 : Youtube
Görsel Kaynak 2 : WIRED
