Bu içerik, Robert Lea tarafından 13 Mart 2025’te yayımlanan orijinal haber metnine dayanmaktadır; Türkçe’ye uyarlanarak bilimsel bağlamı korunarak revize edilmiştir.
James Webb Uzay Teleskobu (JWST), fırlatıldığı günden bu yana erken evrene dair anlayışımızı bir kere daha sorgulattı. Ancak son bulguları, bilim insanlarını şaşırtmış durumda. Öyle ki bu veriler, evrenin doğası ve kökeni hakkında bildiklerimizi sorgulamamıza neden olabilir. Yeni gözlemler, evrenimizin bir kara deliğin içinde yer aldığına dair iddialı bir olasılığı gündeme getiriyor.
JWST tarafından gözlemlenen galaksiler: bir yönde dönenler kırmızıyla, diğer yönde dönenler ise maviyle daire içine alınmış şekilde gösteriliyor
(Görsel kaynağı: Monthly Notices of the Royal Astronomical Society (2025))
2022 yazında gözlemlerine başlayan 10 milyar dolarlık JWST, erken evrenin derinliklerinde yer alan galaksilerin büyük çoğunluğunun aynı yönde döndüğünü ortaya koydu. Elde edilen verilere göre, gözlemlenen 263 galaksinin yaklaşık %66’sı saat yönünde, %34’ü ise saat yönünün tersine dönüyor.
Bu durum, bilim insanlarının uzun zamandır varsaydığı gibi galaksilerin dönüş yönlerinin rastgele dağılması gerektiği düşüncesiyle çelişiyor. Normalde evrendeki galaksilerin dönüş yönlerinin eşit şekilde dağılması beklenirdi. Ancak yeni veriler, evrende dönüş yönü açısından belirli bir yönelimin olduğunu gösteriyor.
Bu simetriden uzak “kozmik dans”, James Webb Uzay Teleskobu’nun Gelişmiş Derin Dışgalaktik Araştırması (JADES) kapsamında ortaya çıktı.
Kansas Eyalet Üniversitesi’nden bilgisayar bilimleri doçenti Lior Shamir, bulgularla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu gözlemin neden böyle bir sonuç verdiği henüz bilinmiyor. Ancak iki temel olasılık söz konusu. İlki, evrenin doğuştan dönüyor olması. Bu açıklama, evrenin bir kara deliğin içi olduğu fikrine dayanan kara delik kozmolojisi gibi teorilerle örtüşüyor.”
Kara Delikte mi Doğduk?
“Kara delik kozmolojisi” ya da “Schwarzschild kozmolojisi”, evrenimizin aslında daha büyük bir evrenin içinde yer alan bir kara deliğin içi olabileceğini öne sürer. Bu görüş, ilk kez teorik fizikçi Raj Kumar Pathria ve matematikçi I. J. Good tarafından dile getirilmiştir.
Yeni bir evrene açılan bir solucan deliğini gösteren bir illüstrasyon.
(Görsel kaynağı: Ask a Spaceman)
Bu teoriye göre, “olay ufku” adını verdiğimiz ve ışık dahil hiçbir şeyin dışına çıkamadığı sınır, aynı zamanda bizim gözlemleyebildiğimiz evrenin de sınırıdır. Daha ilginci ise her kara deliğin, kendi içinde “bebek evrenler” barındırabileceği düşüncesidir. Bu bebek evrenler gözlemlenemeyecek kadar izoledir çünkü olay ufkunun ötesindedirler — yani hiçbir bilgi bu sınırdan dışarı sızamaz.
Bu fikir, Polonyalı kuramsal fizikçi Nikodem Popławski tarafından geliştirilmiş ve detaylandırılmıştır.
Popławski’nin Evren Modeli: Torsiyon ve Geri Sekme
Popławski’ye göre, kara deliklerin merkezinde bulunan yoğun madde, sonsuz yoğunlukta bir tekilliğe ulaşmadan önce “torsiyon” (uzay-zamanın bükülmesi) ile parçacıkların “spin” (kendi ekseni etrafında dönüşü) arasında bir denge kurar. Bu denge sayesinde çöküş durur, madde yay gibi sıkışır ve ardından büyük bir enerjiyle geri sekme yaşar. İşte bu geri sıçrama, evrenin genişlemesine yol açan “Büyük Patlama” benzeri bir olayı tetikleyebilir.
Bir illüstrasyon, kara deliklerin olay ufukları içinde mühürlenmiş bebek evrenleri gösteriyor
(Görsel kaynağı: Robert Lea (Canva ile oluşturulmuştur)
Popławski, bu olayın uzay-zamanın erken evresinde kozmik enflasyonu başlatmış olabileceğini ve bu nedenle evrenin neden bu kadar düz, homojen ve izotropik (her yönde aynı özelliklere sahip) göründüğünü açıklayabileceğini ifade ediyor.
Dahası, bu modele göre her kara delik, bir tür Einstein-Rosen köprüsü (solucan deliği) aracılığıyla kendi içinde yeni bir evren yaratabilir. Ve biz — içinde yaşadığımız evren — başka bir evrende oluşmuş bir kara deliğin içinde olabiliriz.
Galaksilerin Dönüş Yönü ve Kozmik İpucu
Popławski’ye göre, kara delikler döner ve bu dönme, içinde doğacak evrenin de bir “tercihli eksen” kazanmasına neden olabilir. JWST’nin keşfettiği galaksilerin aynı yönde dönüyor olması, evrenimizin böyle bir eksene sahip olduğunu ve bunun kaynağının da “ana evrende” bulunan dönen bir kara delik olabileceğini gösteriyor olabilir.
JWST tarafından gözlemlenen sarmal galaksiler: Maviyle daire içine alınan galaksiler Samanyolu’nun tersi yönde dönerken, kırmızıyla işaretlenenler Samanyolu ile aynı yönde dönüyor.
(Görsel kaynağı: Monthly Notices of the Royal Astronomical Society (2025))
Popławski bu konuda şöyle diyor:
“Dönen bir evrenin en basit açıklaması, onun dönen bir kara delikte doğmuş olmasıdır. JWST’nin bulguları bu görüşü destekliyor olabilir.”
Yeni Bir Kozmolojik Kalibrasyon Gerekebilir
Araştırmanın başındaki Lior Shamir, JWST’nin ortaya çıkardığı bu asimetrinin kozmolojik mesafe ölçümlerini dahi etkileyebileceğini vurguluyor:
“Bu veriler doğruysa, derin evrene yönelik mesafe ölçümlerimizi yeniden kalibre etmemiz gerekecek. Bu da evrenin genişleme hızlarıyla ilgili hâlâ çözülmemiş bazı kozmolojik sorulara ışık tutabilir.”
Bu çalışma, 2025 yılı Nisan ayında Monthly Notices of the Royal Astronomical Society dergisinde yayımlandı.
Kaynaklar
[1] Kansas State University News: https://www.k-state.edu/news/articles/2025/03/lior-shamir-james-webb-space-telescope-spinning-galaxies.html
[2] MNRAS Yayını: https://academic.oup.com/mnras/article/538/1/76/8019798