“İzahı olamayan şeyin mizahı olur,” derler. İşte sanat burada en güzel araçtır. Einstein’ın İhaneti oyunu bu mizah gösterisinin en güzel örneklerinden biri.
Tarihte hiçbir olay gizli kalmaz, sadece rafa kaldırılıp usulca zamanını bekler. Bugünkü yazımızda bahsedeceğimiz oyun tozlu raflar arasından çıkarılıp bizi gün yüzüyle yani gerçeklerle buluşturuyor.
Geçtiğimiz günlerde Kadıköy Baba Sahnesi’nde izleyicilerle buluşan Einstein’ın İhaneti adlı oyun tarih ve bilim tutkunlarını bir araya getirdi.
Tiyatroadam’ın sahnelediği oyun, kafalardaki “Albert Einstein atom bombası felaketinden ne kadar sorumlu? Savaşın seyrine nasıl bir katkıda bulunmuş?” gibi soruları gerek alay dolu gerekse trajik sahnelerle cevaplayıp geri kalan kısmı izleyicilerin yorumuna bırakıyor.
Oyunun başrollerinde Albert Einstein’ı ve Birinci Dünya Savaşı’nda oğlunu kaybeden ve sonrasında hayata küsen isyankâr, sefil bir baba karakterini görmekteyiz. Yardımcı oyuncu rolünde ise Einstein’a hiçbir zaman güvenmeyen ve ABD’nin 2. Dünya Savaşı’na dair tutumunu temsil eden bir FBI ajanı karakterimiz var.
Oyunumuz, bir deniz kenarında iskelede balık tutan Einstein ve orta yaşlarda işsiz güçsüz isyankâr bir babanın 1934 yılında New Jersey’de tesadüf eseri karşılaşmasıyla başlıyor. Bu karşılaşma hoş ve alaycı sözler ile başlasa da Einstein’ın savaşa karşı olan tutumunu dile getirmesi sebebiyle tatsız ve hararetli tartışmaların fitilini ateşliyor. Savaşta oğlunu kaybeden karakterimiz milliyetçi ve militarist düşüncelerini tereddütsüz bir şekilde, zaman zaman şiddete meylederek Einstein’ın sivri zekâsı ve alaycı üslubuna karşı savunmaya çalışıyor. Özellikle baş karakterimiz olan Einstein’ın Hitler tehdidi sonrası savaş karşıtlığı hakkında değişen fikirleri, bazı olaylar neticesinde içinden çıkılamaz bir hal alıyor. Einstein’ın eski vatanı Almanya’daki soydaşlarından aldığı mektuplar iyi haberler vermemesiyle savaş sesleri yankılanmaya başlıyor.
Oyunun teknik kısımları gayet iyi düşünülmüş. Oyun sırasında görsel efektler ile tarih sahneleri animasyon şeklinde canlandırılmış ve izleyiciye daha somut bir düşünme alanı yaratılmış. Dinamik bir yapıda olan tarih sahnesindeki dönüm noktaları, karakterlerin içine düştüğü duygu durumlarıyla başarılı bir şekilde işlenmiş. Oyunculuk bakımından gayet başarılı olan isyankâr baba karakterinin savaş konusundaki düşünceleri Einstein’ı zor durumda bırakıp onun içsel çelişkilerini açığa çıkarmış ve kişiliğinden ötürü oyuna eğlenceli bir hava katmış. Bu oyunu izlerken sıkılmanız çok zor. Sahnede kullanılan ışıklardan kostümlere kadar oyuna gereğiyle özenilip hazırlanılmış ve seyirci için güzel bir ambiyans yaratılmış. Biz Sivil Bilim ailesi olarak oyunu çok sevdik. Oyun düşündürmek sorgulamak açısından gayet güzel ve öğretici.
Görsel: Cumhuriyet