Fibromiyalji: Bilinmeyen Ağrıların Hastalığı

Bu yazıda, fibromiyaljinin biyolojik temellerinden tedavi seçeneklerine kadar geniş bir perspektifle bu karmaşık hastalığı ele alacağız.


Fibromiyalji, nedeni tam olarak bilinmeyen, kronik ağrı ile kendini gösteren karmaşık bir hastalıktır. Çoğunlukla kadınları etkileyen bu durum, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyerek yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Vücutta yaygın ağrı, yorgunluk, uyku problemleri ve bazen de depresif ruh hali gibi belirtilerle ortaya çıkar. Hastalığın teşhis edilmesi genellikle uzun yıllar alır; bazı hastalar doğru tanıya ulaşana kadar 10-15 yıl beklemek zorunda kalabilir.

Ağrı ve Beyin İlişkisi: Neden Bu Kadar Karmaşık?

Fibromiyaljiyi anlamak, aslında beynin ağrıyı nasıl işlediğini anlamakla başlar. Normalde, beyin ağrıyı düzenleyebilir; yani, ağrının şiddetini kontrol etme veya hafifletme yeteneğine sahiptir. Ancak fibromiyalji hastalarında bu düzenleme mekanizması bozulmuş gibi görünmektedir.

Fibromyalgia - Wikipedia

Kaynak: Wikipedia

Almanya’daki Ruhr Üniversitesi Bochum’dan yapılan bir araştırma, fibromiyalji hastalarında beyin bölgelerinin ağrı kontrolü konusunda işlevsel olmadığını ortaya koydu (Kaynak: NeuroImage: Clinical, 2023). Sağlıklı bireylerde ağrıyı kontrol etme yetisi, beynin ön bölgelerinde yoğunlaşan bir aktivite ile sağlanır. Ancak fibromiyalji hastalarında bu bölgelerde belirgin bir aktivasyon eksikliği gözlemlendi. Bu da ağrı algısının normalden daha yoğun hissedilmesine neden olabilir.

Hastalığın en belirgin semptomları arasında kronik yorgunluk, belirli eklem ve kaslarda ağrı, sistit ve benzer üriner sorunlar, anksiyete vb. psikolojik rahatsızlıklar, cilt problemleri, brain fog denilen beyin bulanıklığı …

Bağışıklık Sistemi ve Fibromiyalji: Yeni Bir Perspektif

Son yıllarda yapılan bir başka önemli keşif, fibromiyaljinin sadece sinir iletimi açısından bir sorun değil, aynı zamanda bir bağışıklık sistemi problemi olabileceğini ortaya koyuyor. İngiltere’de King’s College London ve Liverpool Üniversitesi’nin ortak çalışması, fibromiyalji hastalarının antikorlarının ağrı duyarlılığını artırdığını gösterdi ( Journal of Clinical Investigation, 2023).

Araştırmacılar, fibromiyalji hastalarından aldıkları antikorları farelere enjekte ettiğinde, bu hayvanlarda ağrı hassasiyetinde belirgin bir artış gözlemledi. Hatta farelerde tutma gücünün azaldığı ve soğuğa karşı daha duyarlı hale geldikleri görüldü. Bu durum, fibromiyaljinin aslında bir otoimmün hastalık olabileceğine işaret ediyor. Antikorlar vücuda yayıldıkça ağrı hissini artıran bir mekanizma tetikleniyor olabilir. Bu yeni bulgu, tedavi seçeneklerini genişletme potansiyeline sahip.

Psikolojik Faktörler ve Ağrı Algısı

Ağrı, sadece fiziksel bir his değil; aynı zamanda psikolojik bir deneyimdir. Fibromiyalji hastalarında sıklıkla görülen bir durum da ağrının “katastrofik” olarak algılanmasıdır. Yani, ağrı hissi bir tür çaresizlik ve umutsuzluk duygusu ile birleşir. Bu da ağrı algısını daha şiddetli hale getirebilir.

Fibromyalgia | Nature Reviews Disease Primers

Kaynak: Nature

Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, bilişsel davranışçı terapinin (CBT) bu tür düşünce kalıplarını değiştirmede etkili olduğunu gösterdi ( Arthritis & Rheumatology, 2024). CBT, ağrıyı daha yönetilebilir hale getirmek için olumsuz düşünce döngülerini kırmaya çalışır. Hastaların, ağrı üzerinde daha fazla kontrol sahibi olduklarını hissetmeleri, ağrının yoğunluğunu da azaltabilir.

Tedavi Seçenekleri: Yeni Yaklaşımlar

Fibromiyalji tedavisinde klasik yöntemler arasında ağrı kesiciler, antidepresanlar ve fizik tedavi bulunur. Ancak son bulgular ışığında, tedaviye bağışıklık sistemini hedefleyen yeni ilaçların da eklenmesi gerektiği tartışılmaktadır.

İngiltere ve İsveç’teki araştırmalarda, otoantikorların seviyesini düşüren ilaçların fibromiyalji semptomlarını hafifletebileceği düşünülmektedir. Bu tip ilaçlar, özellikle diğer otoimmün hastalıklarda da kullanıldığından, hali hazırda mevcut tedavi protokollerine entegre edilebilir.

Ayrıca, düzenli ve hafif aerobik egzersizler, vücudun endorfin salgılamasına yardımcı olarak ağrı hissini azaltabilir. Ancak, bu tür egzersizlerin hastanın ağrı toleransına göre düzenlenmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Umut Var mı?

Fibromiyalji uzun yıllardır çözülemeyen bir bilmece gibi karşımızda duruyor. Ancak, son araştırmalar sayesinde artık elimizde daha fazla veri var. Özellikle bağışıklık sistemi ile ağrı duyarlılığı arasındaki bağlantının keşfi, bu hastalıkla mücadelede yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.

Fibromiyalji ile yaşamak kolay değil. Ancak bilim, bu karmaşık hastalığı anlamak için her geçen gün yeni adımlar atıyor. Tedavi seçeneklerinin genişlemesi ve farkındalığın artması, hastaların yaşam kalitesini artırma yolunda umut veriyor. Unutulmamalıdır ki, bu hastalıkla yaşayan insanlar yalnız değil; bilim onların yanında ve çözüm bulmak için ilerlemeye devam ediyor.


Kaynaklar

  1. Jeungchan Lee, Asimina Lazaridou, Myrella Paschali, Marco L. Loggia, Michael P. Berry, Dan‐Mikael Ellingsen, Kylie Isenburg, Alessandra Anzolin, Arvina Grahl, Ajay D. Wasan, Vitaly Napadow, Robert R. Edwards. A Randomized, Controlled Neuroimaging Trial of Cognitive‐Behavioral Therapy for Fibromyalgia PainArthritis & Rheumatology, 2023; DOI: 10.1002/art.42672
  2. Andreas Goebel, Emerson Krock, Clive Gentry, Mathilde R. Israel, Alexandra Jurczak, Carlos Morado Urbina, Katalin Sandor, Nisha Vastani, Margot Maurer, Ulku Cuhadar, Serena Sensi, Yuki Nomura, Joana Menezes, Azar Baharpoor, Louisa Brieskorn, Angelica Sandström, Jeanette Tour, Diana Kadetoff, Lisbet Haglund, Eva Kosek, Stuart Bevan, Camilla I. Svensson, David A. Andersson. Passive transfer of fibromyalgia symptoms from patients to miceJournal of Clinical Investigation, 2021; 131 (13) DOI: 10.1172/JCI144201
  3. Benjamin Mosch, Verena Hagena, Stephan Herpertz, Michaela Ruttorf, Martin Diers. Neural correlates of control over pain in fibromyalgia patientsNeuroImage: Clinical, 2023; 37: 103355 DOI: 10.1016/j.nicl.2023.103355

 

Merhabalar ben Selin Akdemir. Moleküler Biyoloji ve Genetik, Lisans 4. sınıf öğrencisiyim. Sentetik Biyoloji, Tıbbi Genetik, Viroloji ve Evrimsel Biyoloji alanları üzerine çalışıyorum. Alanım ve alanım harici kitaplar okumayı severim. Sanat, spor, müzik, felsefe alanlarına ilgim var. Bilim anlatıcılığı yapmaktan ve bilgiyi paylaşmaktan hoşlanırım. Günlük yaşantımızda bilimin her yere ulaştığı bu çağda aklın ve bilimin yöntemlerini kullanmayı bir prensip haline getirmiş durumdayım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir