Balık Çiftliklerinde Karbon Yakalamak İklim Değişikliğiyle Mücadelede Etkili Bir Yol Olabilir mi?

Balık çiftliklerinde karbon yakalama yoluyla tonlarca karbondioksit çevreden uzaklaştırılabilir.


Bilim insanları, küresel sıcaklık artışını azaltmaya yardımcı olabilecek ve maliyet açısından avantaj sağlayabilecek düşük oksijenli sucul ortamlar (örneğin balıkçılık bölgeleri) için yeni bir karbon yakalama modeli üzerinde çalışıyor. Bu model, Nature Food dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmada açıklandı.

Araştırmanın başındaki isim olan yerbilimci Mojtaba Fakhraee, geleneksel yöntemlerle emisyon azaltmanın Paris Anlaşması’nda belirlenen küresel sıcaklık artışını 2 santigrat derecenin altında tutma hedefine ulaşmak için artık yeterli olmadığını ifade ediyor.

Son yıllarda bilim insanları, karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik geleneksel çabalara ek olarak iklim değişikliğiyle mücadelede olası bir çözüm sunması için endüstriyel kaynaklardan CO2 emisyonlarını yakalama süreci olan karbon yakalama alternatifine yönelmiş durumda.

Fakhraee, Yale Üniversitesi Yer ve Gezegen Bilimleri Profesörü Noah Planavsky ile birlikte; balık çiftlikleri ve diğer düşük oksijenli sucul ortamlar gibi alanlarda demir sülfür oluşumu yoluyla alkalinite üretiminin, yılda en az 100 milyon metrik ton CO2 yakalamak için nasıl düşük maliyetli ve verimli bir yol sunabileceğini araştırmak için bir model geliştirdi.

“Şu anda 1,5 derece eşiğini koruyabilmek için atmosferden karbonu uzaklaştırmamız gerekiyor. Bu konuda başka bir alternatif yok.” diyen Fakhraee, çalışmanın balık çiftliklerine odaklanmasının nedenini, bu alanların doğrudan insan faaliyetlerinden etkilenmesi ve karbon yakalarken aynı zamanda toksik sülfür konsantrasyonlarını azaltmak için ideal bir ortam sunması olarak açıklıyor. Araştırmacıların ortaya koyduğu model, ortama eklenen demirin birikmiş hidrojen sülfürle reaksiyona girerek alkaliniteyi artırdığını ve bunun da karbonat doygunluk seviyelerini yükselterek çevreden CO2 yakalamayı daha verimli hale getirdiğini gösterdi.

Araştırmacılar, bu modelin en etkili olacağı ülkelerin bol miktarda balık çiftliğine sahip Çin ve Endonezya gibi ülkeler olduğunu belirtiyor. Fakhraee ve Planavsky, sadece Çin’in atmosferden yılda yaklaşık 100 milyon metrik ton CO2’i uzaklaştırabileceğini tahmin ediyor.Fakhraee, bu bulgunun balık çiftliklerinin başarısını da olumlu etkileyeceğini çünkü hidrojen sülfür birikiminin balıklara toksik olabileceğini ve bu durumun artan ölüm oranlarına veya balıkların satılamayacak kadar hasta olmasına yol açabileceğini belirtiyor. Önerilen model, toksisiteyi azaltarak daha büyük balık popülasyonlarına, daha sürdürülebilir ve daha kârlı işletmelere yol açacak.

Fakhraee, bu yaklaşımın diğer karbon yakalama yöntemlerinden daha etkili olabileceğini çünkü karbonu kalıcı olarak depolayacağını belirtiyor: “Karbon binlerce yıllık bir zaman ölçeğinde depolanacak, bu da atmosferdeki CO2’in ömründen çok daha uzun.”

Fakhraee bunun karbon tutmaya yönelik yaklaşımlardan sadece biri olduğunu söylüyor. Ancak uygulamaya konulması halinde, balık çiftliklerinden kaynaklanan karbon emisyonları üzerinde önemli bir etki yaratabilir.

KAYNAKÇA

Mojtaba Fakhraee, Noah J. Planavsky. “Enhanced sulfide burial in low-oxygen aquatic environments could offset the carbon footprint of aquaculture production.” Nature Food, 2024; DOI: 10.1038/s43016-024-01077-9


Kaynak: Bu metin, www.sciencedaily.com adresindeki Researchers explore carbon capture in fish farms to address climate change başlıklı yazıdan çevrilmiştir. Başlık tarafımızca değiştirilmiştir.

Görsel: Pexels / Polina Kovaleva


 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir